View on GitHub

thirdwave

Bebek Patlaması Jenerasyonu

ABD’de bu isimde bir jenerasyon vardır; Bebek patlaması nesli (baby boom generation, ya da bu nesilden bir kimseye baby boomer denebilir).

Bu nesil, bugünlerde 55-60 yaşları arasındadır ve bu ismi almalarındaki sebep, bu neslin ortaya çıkması ile yakından ilgilidir; Amerikalı askerler II. Dünya savaşında eve döndükten sonra, erler büyük bir heyecanla “ise koyulup”, karıları hamile bırakmış ve bir sürü bebek dünyaya getirmişlerdir. Bebek patlaması buradan ortaya çıkmıştır.

Amerika’lılar birçok sebepten dolayı baby-boomer etiketini sürekli olarak kullanırlar. Bu sebeplerden birincisi, baby-boomer’ların Amerika’nin zaten ince olan sosyal sigorta sistemleri için bir tehlike arz etmesidir; Baby-boomer’lar emekli olunca, oransal olarak çok fazla sayıda insan emekli olmuş olacak, ve o anda çalışmakta olan insanlar (yanı bugünkü genç nesil) onların emeklilik maaşını ödeyecek sayılarda olmadıkları için sistem zorlanacaktir.

Bu neslin anılmasının ikinci sebebi, rock’n roll, disco, uyuşturucu (kullanmasalarda muhabbetini yapmış) ve genelde bir serbestlik nesli olmalarıdir. Bu sebeplerin hepsinden dolayı bir önceki (babaları, anneleri olan) nesil tarafından görev başına gelişleri hep bir korkuyla izlenir olmuştur. Hatta bazıları daha da ileri giderek, II. Dünya savaşında savaşmış nesli “en büyük nesil” ismini bile takmıştır. Bu bir anlamda doğrudur; O nesil hakikaten doğru olduğu herkes taradından kabul edilen bir amaç için, sabit bir düşmana karşı sıcak bir savaşta savaşmış, ve büyük cesaret, kahramanlık ve başarılar göstermiştir. Baby-boomer’ların kartları onlara bu kadar şanslı gelmemiştir. Onların nesli, nükleer rekabet, Vietnam, sosyal (irksal ve politik dıger) çalkantıların zamanıydı. Hiçbir şey kesin gözükmüyordu. Soğuk savaşın sonucu belli değildi.

Amerika’da bu nesilden çıkan ilk başkan Bill Clinton’dir. Clinton, büyük korkuyla “her şeyi berbat edecek ilk baby-boomer” ve “hippi’leri Beyaz Ev’e sokacak” bir başkan olarak görülmüştü. Hippi’leri beyaz saray’a sokacağı korkusunu, bir arkadaşımın Cumhuriyetçi (baby boomer olmayan) babasından aynen duyduğumu çok iyi hatırlıyorum (arkadaşım babasının en küçük çocuğuydu ve yaşı oldukça ileriydi). Fakat Bill Clinton’un iyi bir başkan olduğu bir süre sonra belli oldu (bugünkü alternatife bakınız!).

George W. Bush, tarihteki 2. baby-boomer Amerikan başkanı olarak göreve gelmiştir. Onun gençliği, zengin olması sebebiyle nispeten daha lakayt bir halde geçti. Sonradan toparlanıp başkanlığı ele geçirdi; Bugünlerde yediği bokların hakkında kararı tarih verecektir. Şimdilik maç skoru baby-boomerlar: 1, tarih: 1 olarak gözüküyor. Üçüncü adam umarız gol atar. Herkes bu maçı ilgiyle seyretmektedir.

Şimdi, bilgilendirme amacıyla söyleyeyim; Sizin “ay, ne kadar rahat insanlar” dediğiniz çoğu Amerika’lı, bu baby-boomer neslindendir, çünkü onların babaları ve anneleri “o kadar rahat” tipler değillerdi. Bu eski neslin fotoğraflarına bakınız; Takım elbiseli, aşırı joleli tiplerdir. ABD toplum bilinci hiçbir zaman burnu havada İngiliz asilzadesi tiplerine sahip olmasa da, uzun süre ABD kalburüstü tababası İngiliz resmiyetini “taklit etmiştir”. 50 yıllarındaki televizyon haber sunucularının, şarkıcılarının, komedyenlerinin, ve aktörlerinin beton gibi durup odun gibi konuşan adamlar olmasının sebebi budur (aksanlarını ayırt edemediğiniz için bunu anlamayabilirsiniz, ama öyledir). Bu adamlar o kadar odundular ki ünlü şarkıcı Elvis Presley’in televizyona ilk çıktığı programında, “kalçalarını fazla sallıyor” diye, bel altını televizyonda göstermeyi red etmişlerdir! Elvis’in ilk TV programı bu yüzden hiç bacak kısmı göstermez. Burada Elvis’i örnek olarak aktarmam da kastidir, çünkü Elvis bir önceki neslin odunluğunu yıkmakta önemli bir katalizor idi.

Sonuç olarak baby-boomer’lar daha az önyargılı, rahat, eğlenceye yatkın, kafa, ve bizim neslin daha iyi anlaşacağı adamlardır. Tüm dünyada bu yaşlardakı insanlar, nespeten daha kafadır. İlginç gelebilir ama Türkiye’de Tayyip Erdoğan böyledir. Bir AB toplantısında soyle bir söz söylemişti “bunu [..] söyleyen insana uçuyorsun demek gerekir [durur] ve uçuyor demek ile ne dediğimi anlıyorsunuz”. Buna tabii dinleyen tüm AB elemanları güldü. Erdoğan, bu konuşmada bir uyuşturucu esprisi yapmıştır, ve bu espriyi ondan bir önceki nesil yapmaz, ve yapsa da karşında gülecek seyirci bulamazdı. Tabii Erdoğan, Türkiye’de çoğunluğu temsil etmiyor. Türkiye’de baby-boomer yaşlarındaki insanların çoğunluğu hala oldukça odundur. Bu açıdan, halen bir nesil gerideyiz. Zannediyorum tamamı baby-boomer seviyesinde olan kafa, daha az önyargılı, ve daha az “patronizing” (sözlüğe bakın hadi, TR halkının önemli bir hastalığını tarif eder) tipten insanlar, 35-40 yaşından daha gençler olacaktır.