Ogrenme Cesitleri

o Okuyarak o Dinleyerek o Yazarak o Konusarak o Yaparak

Ustte belirten ilk iki kalem, kitle egitiminin baz aldigi ana ogrenci tipidir. Anlatan ogretmen, dinleyen ogrenci ve kitaplar uzerinden verilmeye ugrasilan egitim, bu iki ozellige sahip ogrenciyi temel alir. Ne yazik ki bu sistem, yazarak, anlatarak ve yaparak ogrenmek isteyen ogrencileri bir kenara atar. Muhakkak odev yapmak “yapan” ogrencileri kismen tatmin edebilir, fakat buradaki yapmak, koca bir projeyi hayata gecirmek baglaminda alinmalidir - bir konununun derste “anlatilan” kismi ile ilgili ufak bir egzersizden ibaret degildir. Yaparak ogrenen, bir projeyi hayata gecirirken aklina gelen sorulari kendi kendine arastirip bulurken ogrenir.

Dipnot olarak eklemek gerekir ki, “yaparak ogrenen” “okumak istemez” mesajini vermeye calismiyoruz. Soylenmek istenen, ogrenim aksiyonunu “tetikleyen” durtunun ne oldugudur. Dinleyerek ogrenen adama ne soylerseniz, dedikleriniz havada kapilir ve ogrenilir. Tetikleme icin tek gereken durtu, ona anlatilmasidir. Bu ogrenci gerektigi yerde okur da, fakat “dinlediginin” cercevesinde okuyacaktir. O durtuden aldigi merakla “ogrenecektir”.

Yazar ogrenci ise, bir konuyu sanki kendi anlatiyormus gibi kapsamli anlatmak ister. Bunu yaparken aklina takilani arastirirken ogrenir. Yine odevler baglaminda ve kendi zamaninda bu ogrencinin kendi kendine “yazarak” ogrenmesi beklenebilir, fakat sinif/ogretmen duzeni bu ogrenciye yazmasi icin gereken degerli zamani kaybettirmektedir. Unlu/iyi yazarlarin istisnasiz bir sekilde okulda ortalama/kotu ogrenci olmasinin arkasinda yatan sebep budur. Sistem onlarin kuvvetli tarafina islememektedir.

Egitim sisteminde yapilacak degisiklikler, eski sistemi “daha fazla” buyutmek, kitlesellestirmek yerine, her tipe kendi yontemi ile ogrenmesini saglayacak daha istege bagli serbest bir sistemi kurmaktir. Suphecilere belirtmek gerekir ki bu yeni sistem, eski sistemden cok daha rahat “olceklenebilir” milyonlara uygulanabilir turden olacaktir. Burada ana manivelelar sunlar olmalidir:

Dinleyiciler icin alaninda unlu bir hocanin dijital video’da kaydedilmis dersleri olacaktir. Her egitim isletmesi rekabetci avantaj olarak kendi hocalarini kendi bulup bu kaydi yaptirabilir, kritik olan bu derslerin Internet’ten (veya Intranet’ten) indirilebilir halde bir ana server’da hazir olmasidir. Bu hazne olunca, okuyucu, yapici, vb. ogrenciler, gerektigi zaman bu derslere referans baglaminda erisebilirler. Ayrica Internet bazli bir sistem, “her sinifa bir ogretmen” sisteminden cok daha rahat olceklenebilir. Her isteyen video’yu indirebilir, bu Internet caginin olcekleme metotudur.

Okuyucular zaten ders kitaplarina sahip olacaklardir. Ayrica her hoca, kendi dersi icin hazirladigi slaytlari ders sitesinden tum ogrenciler ile paylasmalidir.

Yapici ogrenciler icin bir dersin ogrenildigine isaret edecek derecede kapsamli proje secenekleri olacaktir.

Yazicilar icin ders hakkinda kapsamli bir raporun ders sonunda paylasilmasi istenecektir. Bu rapor her ogrenci icin farkli olacaktir - kopyalamanin onune boylece gecilecektir.

Konusarak ogrencinin butun sinif onunde degisik zamanlarda 3 tane prezentasyon yapmasi beklenir. Bu prezentasyonlar dinleyici ogreniciler icin faydali da olabilir.

Video’da dersi anlatmis hoca, asistanlariyla beraber sorulari cevaplamak icin hazir bekler. Asenkron olan bu sistem sayesinde hocanin daha cok zamani sorulari cevaplamak, yardim etmek gibi islerde harcanabilecektir.

Bill Gates’in okullari, su anda bu tur alternatif sistemler ile denemeler yapmaktadir. Her ogrencinin bir laptop’u vardir (boylece yapici ogrenciler hemen uygulama, dinleyiciler video’lara erisme, konusucular prezente etme aracina ayni anda kavusmaktadirlar). Dikkat edilmesi gereken bu sistemde “bilgisayar odasi” kavraminin olmamasidir. Bu yontem, gayri kitlesel olmasi gerekene “kitleselligi” ve “sinif” kavramini geri getirip yavaslama yaratacaktir. Her Cocuga $200’lik Laptop kampanyasi , cok cok ucuz ogrenim aletlerinin her ogrenciye verilebilecegini ispatlamistir.

Cunku ogrenim, her an yapilabilmelidir - cocuk bazen aklina gelen bir seyi evde bile olsa (cogu zaman inzivada akla yeni bir soru gelen yer orasi olacaktir) aninda laptop’unu acip cevaplayabilmelidir.

Bilgi caginda ogrenimin surekli, hayatin tum yaslarina yayilmis bir olus haline gelecegini dusunursek, tarif edilen turden “olceklenebilir” asenkron bir egitim metadolojisinin secilmesinden baska bir yol yok gibi gozukmektedir.

zaman:

Ocak 05, 2008