View on GitHub

thirdwave

Yanlis - Dogru - Belki

Blog’un politik bilgi altyapisinin tamamlandigindan bahsettik. Artik bu altyapiyi kullanarak analizler yapiyoruz, tokatlar atiyoruz. Bunu yaparken Foreign Policy dergisinde cokca kullanilan bir format’i takip edecegiz: Yanlis - Dogru - Belki format’i, genellikle klişe bir sozu alip ona karsi/yonunde net bir pozisyon alarak aciklik getirmeye ugrasan bir format’tir. Biz bu format’i yorumculara ve gunluk haberlere uzatip uygulayacagiz.

Baslayalim:


Alet Alatli’dan

Dogru.

Tabii burada bir ezme/ezilme baglaminda iyi/kotu insanlardan bahsetmiyoruz - koyluluk eskide kalmis bir uretim seklinin yasamsal uzantisidir. Akat’in hatasi ise sudur: Yanlis baska bir yanlisla duzeltilmez - kendisi laikci yobazlara karsi durmak icin yazinin geri kalaninda koylulugun yaninda goruntu vermis. Eger pozisyonu bu ise Drucker’dan, Toffler’dan hicbir sey anlamamis demektir. Endustriyel laikci/sanayici yobazlara vurmak icin onlardan bile geriye gitmek anlamsizdir. Ozellikle “koylu milletin efendisidir” deyisinden bahsedilmis, bu soz onu sarfedenin kendi kafa karisikligini yansitir, zaten Cekoslavakya’da bir cafe’de otururken gozlemlenen bir an’dan cikartilmistir - arkasinda hicbir teorik altyapi yoktur.

Yanlis.

Ekonomik dinamikler toplumu degistirir, yasam biciminin yokolmasi o yasami guden insanlarin yokolmasi anlamina gelmez. Sanayilesme ideolojisi koylulugu iscilestirmek ister, ve bunu basarir, bilgi ekonomisi ise toplumu beyaz yakalilastirmak ister ve bunu basaracaktir. Muhakkak ustteki turden kelimeler gereginden fazla siddete yoneliktir, fakat fasisizmi dogurmus, milyonlarca insani kitle imha silahlari ile yoketmis, dinleri ve alternatif her dusunce sistemini baskiyla ezmis bir ideoloji (endust-realite) icin bu tarz gayet normaldir (!)

Mustafa Akyol’dan

Belki. Ingiltere tarihinde bu gozlem her zaman dogru olmamistir - dogru olsaydi, dini baskilar yuzunden bu ulkeden kacanlar ABD’yi ulkesini olusturmazdi. Yani dini ozgurluk ve millet korrelasyonu Anglo Saksonluk ile degil, Amerika ile olmalidir.

Sanayilesen her toplumda din bastirilmistir, sanayilesme projesi olan Kemalizm de dini bastirmistir. Bu kitap tanimina gore boyledir (done by the book). Fakat eski teknolojileri geride birakiyoruz. Teknoloji cagindayiz. Insanlar tek tip, vasifsiz ve egitimsiz isci ordusu degiller. Vasifli isciler var ve bu insanlar istedikleri dine, millete, alt kulture ait olmak istiyorlar. Amerika bu toleransi tarihin bir cilvesi olarak onceden kesfetti ve bu sayede teknoloji toplumuna cok daha hizli gecebildi.

Fransa hakkinda soylenenlere katiliyorum - orada sanayilesme ideolojisi en sert ve kati sekli ile uygulanmaya konmustur. Bir diger ornek Almanya’dir - burada kitle/tek tiplik mentalitesi, Darwinism uzerinden otekini yoketmek icin bile kullanilmistir. Ezilenlerin dini bir grup olmasi da katiyen bir raslanti degildir.

Avrupa ne acidan bakarsaniz bakin, bu konularda kokusmus bir kitadir ve ornek alinmasi katiyen tesvik edilmemelidir.

Nur Vergin

Dogru.

Ve bu durum topraga ya da merkez fabrikaya bagli olmayan vasifli iscilerin artmasi ile alakali bir durum. Bu “istedigimi yaparim” havasi muhakkak vasifsiz insanlari idare etmeyi planlamis, merkezi sekilde orgutlenmis piramit burokrasisini rahatsiz ediyor. Cunku artik tum girislerini onlarin tuttugu, “dahil” ve “haric”‘i onlarin tanimladigi bir kurallar silsilesi, etiket mekanizmasi ve dunyasi yok. Herkes baskasina fiziksel finansal zarar vermedikce kendi kurallarini kendi kuruyor ve kendi network’unu kendi olusturuyor, kendi “bildigini okuyor”.