View on GitHub

thirdwave

Jesse Jackson

ABD secim sistemi (eyalette cogunlugu kazanan tum oylari alir) etkisiyle bu ulkede olusan iki buyuk parti sistemi, her partinin kendi icinde alt “ilgi gruplarini” barindirmasi sonucunu getirmistir. Boyle bir sistemde partiler buyuk semsiye partileri haline gelirler ve altlarinda pek cok diger ilgi grubunu barindirilar. Mesela bu ilgi gruplarindan biri olan zenciler, tarihi bazi sebeplerden dolayi, kendilerini Demokrat Parti semsiyesi altinda bulmuslardir.

Ayrica, her ilgi grubunun lider pozisyonundaki bir temsilcisi de olabilir. Mesela zencilerin lideri olarak bilinen isimlerden birisi Jesse Jackson’dir. Digeri de Al Sharpton isimli bir Baptist peder (Jackson da ayni sekilde bir Baptist pederi). Peki bu alt-kimlik liderlik pozisyonuna gelmek, geldikten sonra kalmak icin nasil taktikler gerekir?

Taktiklerden onemli bir tanesi, icinde oldugun partinin “ic yarisi” sirasinda baskanlik aday adayliginda one cikmaktir. Mesela Jesse Jackson fi tarihinde (84, 88) Demokrat Parti ic yarisinda bunu yapmistir - hatta bir eyalette bir onsecim (primary) bile kazanmayi basardi.

Bunu yapmaktaki amaci neydi? Amac ulke capinda kendi alt kimligine hitap edebildigini ispatlamaktir. Bu tur bir adayinin amaci, katiyen oyle buyuk hedefler, tum ulke capinda herkesden oy toplayip “baskan olmak” degildir. Sadece yeterince ilgi toplayip, kendi grubunun odagi oldugunu ispatlamaktir. Cunku eger bunu yapabilirse, sunlar olmaya baslar: Tum ulke capinda gercekten iddiasi olan adaylar, size yanasip desteginizi istemeye baslarlar. Bu destek, daha fazla alt-kimliginden insanlarin destegini cekebilir, gerisi cig etkisini cagristiran bir buyume haline gelir. Bu sekilde yukselerek, kendi grubunuzu temsilen o parti icindeki guc merkezi siz haline gelirsiniz.

Jesse Jackson’a donelim. Bu kisi, uzun sure Demokrat Parti icindeki en onemli zenci lideri pozisyonunu muhafaza etmistir. Mesela Bill Clinton destegini almak icin ona pek cok kez gitmistir… Fakat son zamanlarda Jackson’in ismi bazi skandallara karismisti ve onemli olan her seyin bir yaris konusu olmasi normal oldugu icin DP icinde zenci liderligi pozisyonu giderek Al Sharpton’a kaymaya basliyordu.

Bu noktada Jackson, bir kumar oynadi.

Bir sure once, destegini o zaman daha kesin sansi gozukmeyen Obama tarafina dogru koydu. “Bu kumar mi, o da zenci bu da” diye dusunulebilir, fakat bilinmesi gereken su ki, Clinton’larin zenciler arasinda destegi tarihi olarak cok kuvvetli olmustur. Hatta Bill Clinton zenciler arasinda o kadar sevilmekteydi ki, baskanligi sirasinda kendisine Amerika’nin ilk zenci baskani [1] lakabi bile verilmistir! Muhakkak bu bir espridir, Clinton beyazdir, fakat burada bir “bendensin” mesaji vardir.

Iste bu sebepledir ki Hillary vs. Obama yarisinda zenci liderler kendilerini basta oldukca bolunmus hissettiler. Bir tarafta kendileri icin cok sey yapan Clinton’lar, diger tarafta hakikaten “kendilerinden” olan Obama vardi. Fakat bir sure sonra, dogal olmasi gereken oldu ve zenciler buyuk cogunlukla Obama’nin arkasina gectiler.

Fakat Jackson bu gecisi oldukca onceden yapti, ve Sharpton hala Clinton’in arkasinda. Iste hesapli risk budur - profilini kaybetmis Jackson tekrar yukari firlamak icin Obama’yi desteklemis, ve ruzgarin kendi tarafina esmesini beklemeye baslamistir.


[1] Clinton’in bu sozde “zenciligi”ne karsi Obama’nin cevabi ise ilginc olmustur. Hillary ile bir tartisma programinda spiker tarafindan konu ortaya getirilince soyle demistir: “Vallahi Bill’in kanka (brother) olup olmadigini bilmem, ikna olmak icin nasil dansediyor, soyle bir gormem lazim” :) Burada “brother” kelimesi zencilerin birbiri icin kullandigi bir lakaptir ve bu lakabin Bill Clinton icin kullanilmasi bir komiklik tabii.. . Obama’nin sozunun Bill’i danseder sekilde bir zihin imaji cagristirmasi da baska bir komiklik..

[2] ABD’de yaygin bir espri (ve gercek) zencilerin beyazlardan cok daha iyi dansettigidir.