View on GitHub

thirdwave

Faschismus Kamalismus

Bu adamlarin cigerini yillardir anlatmaya ugrasiyoruz - nihayet, o bilginin durdurulamaz dagilma istegi sayesinde (aynen su gibi -blog icin sectigimiz metafor yine uygun-) torba bir yerinden patladi ve pislik her tarafa sacilmaya basladi. Bu noktaya gelmemizde emegi olan herkese tesekkur borcluyuz.

Pislik icinde neler var neler.. Goruyoruz ki halki “gelistirmek” isteyenlerin kendisi ne kadar “gelismeye” muhtac. Anliyoruz ki modernlestirmek isteyenler modernlesmenin vaktinin gectiginin farkinda degil. Turkiye’ye has “ozel sartlarin” bir kesimin sadece kendi “ozel durumunu” surdurmek icin kullanildigini goruyoruz. Ozal’in isi aslinda yarim biraktigini anliyoruz - piyasaya gecmek yetmemis, piyasanin ruhundaki ozgurluklere gecmeyenlere “gecirmek” gerekiyormus meger. Cunku bir insanin is kurabilme, bir varligi alabilme, satabilme ozgurlugu, uzerine en titrenmesi gereken hurriyetlerden biriymis, nefes almasi, oy verebilmesi gibi.. Meger “ulkeyi Tusiad’in yonetmesi” degil, her turlu is cevresinin, bireyin yonetmesi gerekiyormus. Meger halkci olmak icin halki dinlemek gerekiyormus.

Basliktaki tabir biraz abartili aslinda, Turkiye’de olan bir “dayanisma” ideolojisinin ablak bir kopyasi ve garabet bir uygulamasindan ibaret.. Fakat kolektivizm kolektivizmdir.. Kimse topluma sekil mekil vermeye ugrasamaz, bu caba bunu 21. yuzyilda yapmaya calisanin suratinda patlar.. Patladigini goruyoruz.

Iyi gidiyor.

Bu yolda devam diyorum.