View on GitHub

thirdwave

Yeni Zenginlik ve İfade Özgürlüğü

Alvin Toffler, Powershift, sf. 362

Bir toplum aşırı bilgisel (super-symbolic) olma yolunda ne kadar ilerlerse, ifade özgürlüğüne, yaygın fikirlere katılmayanlara tolerans göstermesi bir o kadar önemli hale gelir. Bir yönetim, verinin serbestçe dolaşmasına, enformasyona, bilgiye - ki bunlara çılgın fikirler, inovasyonlar, hatta politik aykırı görüşler dahildir - ne kadar çok engel olursa, yeni ekonominin gelişmesini o kadar baltalamış olacaktır.

Tarımsal tarihimizde bunlar sözkonusu değildi. [..] Fakat bilimin yükselişi ve sanayi devrimi sonrası radikal, yeni bir kavram ortaya çıktı: Devletten ve [aşırı yobaz] dinsel inançların prangasından kurtulmuş beyinlerin mevcudiyeti “ilerleme” için gerekliydi [1]. Fakat bu “yeni özgürlük” toplumun çok az bir kesimi için geçerliydi.

Ama artık yeni “servet yaratıcı” sistemin devrimsel yükselişi sayesinde, sadece toplumun belli bir kesitinin değil, ezici çoğunluğunun üretkenliği, yeni ürün tasarımlarından tutun, bilgisayar mantık devrelerine, edebi metaforlara, bilimsel yeni açıklamalara, epistomelijik sistemlerine varıncaya kadar, eskiden o ufak kitleye verilmiş aynı özgürlüklerin kendilerine de tanınmasına yakından bağlıdır. Aşırı bilgisel ekonomiler, politik türü dahil olmak üzere sürekli yeni, ve aykırı, ters olan fikirlerin provokasyonu sayesinde büyüyebilir.

Demek ki, eskiden entellektüellerin alanı olan ifade özgürlüğü için verilen savaş, artık ekonomik ilerleme isteyen tüm kitleleri yakından ilgilendirmektedir. Aynen yeterli eğitim ve yeni dijital hesap/iletişim araçlarına erişebilme ihtiyacı gibi, ifade özgürlüğü de artık bir politik “meze” değil, ekonomik ilerlemenin bir önşartıdır.


[1] Sanayi toplumu içinde de inovasyon vardı; sadece yapılan inovasyonlar işleme konduğu zaman toplumun büyük kısmı bu buluşları kullanan fabrikalarda kaş gücüne dayalı işler yapmak durumundaydı. Bilgi ekonomilerinde bu denklem tamamen başaşağı dönmektedir.