View on GitHub

thirdwave

Güç Kayması - II

Parag Khanna makalesi

Soguk Savasin bitisinden bu yana artik tek kutuplu Amerika merkezli bir yapinin oldugunu, Amerika’nin etkisinin iniste olmadigini savunmak isteyenler birkac olayi ornek gosterdiler. Bunlardan birincisi, bariz bir sekilde, artik karsi tarafta mucadele edilecek bir rakibin yokluguydu, bir digeri Sovyetlerin cokusunu takiben Amerika’nin tum dunyadaki mudahelelerinin artmasiydi. Bunu 11 Eylul’e karsi yapilan agresif cevabin yarattigi hava eklendi, bu agresif cevap ile Afganistan ve Irak’ta hizla ilk zaferler elde edilmisti. Guya boylece tum dunyaya, ozellikle su sozde “Seytan Ekseni”‘ne net bir mesaj verilmisti. Hatta son finansal kriz bile, bu kadar ciddi sistemik ekonomik risklere goguslemekte “sadece Amerika’nin” dunyanin onde gelen ulkelerini toparlayabilecegi gibi bir soylemde ornek olarak kullanildi.

Fakat ustte bahsedilen tum olaylarin kisa sureli, yuzeysel cozumler, yuzeysel olaylar olduklari kisa zamanda belli oldu. Amerika’nin Ortadogu’daki basarisizligi tum dunyanin gozu onunde, acik bir sekilde ortada. Bundan dolayi ikinci dunya ulkeleri, siyasi mesruiyet ve ekonomik gelisme amaciyla hizla Amerika’ya olan bagimliliklarini azaltmaya ugrasiyorlar [..].

Amerika’nin yasadigi duzenli ve surekli olarak guc kaybinin altinda yatan yapisal trendlerin biri, dunya politikasinin hizla bolgesellesiyor olmasidir. Brezilya’dan Suudi Arabistan’a, oradan Cin’e, bolgesel gucler hizla etraflarindaki ulkelerle olan ic entegrasyonlarini derinlestiriyorlar – buna bir nevi “bolgelerin kuresellesmesi” denebilir. Bu surec ne yazik ki politikacilar, arastirmacilar ve medya tarafindan hala tam olarak anlasilmiyor.