View on GitHub

thirdwave

Daha Az Esya, Daha Fazla Mutluluk

Stephanie Rosenblum yazisi

İki yatak odalı apartman dairesi. İki araba. İki düzine insana yemek servisi yapmaya yetecek kadar porselen eşya… Tüm bunlara rağmen Tammy Strobel mutlu değildi. Davis ilçesinde bir yatırım şirketinde proje idarecisi olarak çalışıyor ve [yılda] $40,000 kazanıyordu; kendi tabiriyle “kazan-harca kosma bantına” yakalanmıştı.

Ve bir gün o banttan aşağı indi.

Daha basit yaşamak hakkında okuduğu kitaplar ve blog yazılarından aldığı ilham ile ikisi de 31 yaşında olan Bayan Strobel ve kocası Logan Smith eşyalarını birer birer bir yardım vakfına bağışladılar. Her geçen ay sahip oldukları ayakkabılar, kazaklar, kitaplar, tabaklar, tencereler kapı dışarı edildi, bir sürelik deneme ayrılığından sonra, televizyonlarını bile bir dolapa koyup ortadan kaldırmaya karar verdiler. En sonunda arabalarından da kurtuldular.

Sadece 100 tane eşya ile yaşamayı salık veren bir Web sitesinden daha da cesaret alan Bayan Strobel sahip olduğu tüm giyecek, makyaj, vs. aletlerinin toplam sayısını tamı tamına o rakama indirdi.

Annesi ona deli olduğunu söylüyordu.

Bugün, Strobel ve Smith “küçültme operasyonuna” başladıklarından 3 sene sonra Portland Oregon’da mütevazı 400 foot^2 büyüklüğünde büyükçe bir mutfağı olan bir stüdyo evde kalıyorlar. Smith fiziyoloji doktorasını tamamlıyor, Strobel evinde çalışıyor, Web tasarımcılığı ve freelance olarak yazarlık yapıyor. 4 tane tabağı, 3 çift ayakkabısı, 2 tane tenceresi var. Smith’in şu anda doktorasının son 2 ayı, ve Strobel’in $24,000’lik maaşı tüm faturalarını ödemeye yetiyor. Arabaları yok, ama 2 tane bisikletleri var. Sahip olmadıkları başka bir şey daha var:

$30,000’lik borç.

Strobel’in annesi bundan çok etkilendi. Artık çiftin turistik seyahatlar ya da yeğenlerinin eğitim fonuna yardım yapmak için paraları var. Borçları tamamen ödenmiş olduğu için Strobel’in daha kısa süreli çalışması mümkün, böylece dışarıda, doğada olmak için, ya da hayır / sivil toplum gruplarına zamanını vermek için daha fazla vakti oluyor [..]

“Hayatta mutlu olmak için daha fazla büyüklük fikri yanlış” diyor. “Materyel şeylere sahip olmanın mutluluk getirmeyeceğine gerçekten inanıyorum”.

Ekonomik krizden önce Strobel ve kocası harcama alışkanlıklarını tamamen değiştirirken, büyük bir tüketici grubu da benzer bir şeyi kriz sonrası yapmak zorunda kaldı. Bu değişim ülkenin harcama kalıplarında büyük bir değişikliğe yol açıyor.

NPD Grubu parakende araştırma ve danışmanlık bölümünde analist olan Marshal Cohen “istediğim için / anında alırım (conspicuous consumption) tavrından hesaplı alım evresine geçiyoruz” diyor [..]

Tüketim konusunda yapılan bazı araştırmaların gösterdiği üzere, insanlar paralarını tecrübeler (experiences [1]) için harcayınca materyel objeleri almak için harcadıklarından daha mutlu oluyorlar [..] Komşularını harcama yarışında geçmeyi (outdo Joneses [2]) bırakmak, hayatlarını daha mutlu hale getiriyor [..]

Araştırmalar, servis sektöründe ve dinlenme (leisüre) için yapılan harcamaların materyel objelerin alınmasına kıyasla sosyal bağları daha fazla kuvvetlendirdiğini, ve bu durumun, mutluluğun artmasına olumlu bir etki yarattığını gösteriyor.


[1] Mesela bir konsere gitmek, turistik gezi yapmak bu tür “tecrübelerin” bir örneği.

[2] “Komşuyu eşya alım yarışında geçmek” Amerika’da “Jones ailesini geçmek” deyimi ile biliniyor. 2009 yılında tam da bu konuyu işleyen bir filmin “The Joneses (Jones Ailesi) [imdb]” olarak çıkmış olması bu espriyi yansıtıyor. Başrolde David Duchovny, Demi Moore oynadı. Güzel film, tavsiye ediyoruz.