View on GitHub

thirdwave

Hafta 28

Hadi Uluengin

KARA Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ [..] yaptığı konuşmada moderniteyi kısaca, “akıl ve bilimi kabul eden toplumsal kurallar, düzenlemeler ve kurumlara öncelik veren dünya görüşüdür” diye tanımladı. Ve, yukarıdakiyle çelişen postmodern eğilimlere karşı da o moderniteyi sahiplendi. Ben de aynısını sahipleniyorum! [..] nasıl ki “ulus devlet-laik devlet-üniter devlet” eksenli hedef ve kimlikte Başbuğ’la uyuşuyorum, onun modernist ufkuyla da buluşuyorum. [..] zaten sütûnunun adı dahi “Modern Zamanlar” olan birisinden farklı şey beklenemez. [..] ANCAĞI şu ki, “öz” ve “hedef” ne denli ortak olursa olsun [..] “biçim”le de, “yöntem”le de, “araç”la da, “usûl”le de çelişiyorum.

Fena yakalandin

Sen bosuna “temelde ayniyiz usulde farkliyiz” zirvalariyla nefesini tuketme.

O, mamasinin hangi -ite’den nasil gelecegini senden iyi biliyor. Senin esas dusunmen gereken niye askeriye ile ayni kategori altinda oldugundur. Akil ve bilimi kabul etmek icin modernist olmak gerekmiyor; zaten askeriye mevcut burokratik konumunu muhafaza etmek icin ulus-devlet, modernite savunuculugunu yapmakta.

Mevcut haliyle TSK, modernist pisligin tamamini temsil eden koca bir ornek haline gelmistir. Nedir bu temsil edilen ogeler? Merkezilesme, konsantrasyon, senkronizasyon, standardizasyon, maksimizasyon, tek alanda calisma. TSK merkezi hiyerarsik bir karar mekanizmasina sahiptir, gucleri belli bolgelere konsantre eder (karakollarda), sayisini maksimize etmeyi onemli zanneder. Askerler tek bir alana odakli (specialized) ve senkronize halde calisirlar, tek bir gorevleri vardir, onu yapmalari emredilir. Standart uniformalar giyer, standart doktrinler takip ederler.

Fakat yeni cagin organize olma sekli bundan cok uzaktadir ve askeriyenin Guneydogu’daki 30 yillik basarisizligi bunu tescil etmistir. Osmanli yeni uretim seklini iskaladigini ilk kez savas meydaninda anlamisti. Asirlar sonra durum bundan farkli degildir. Yine bir uretim sekli iskalaniyor, ve bu gercek, tum ciplakligiyla savas meydaninda goruluyor.


Mumtaz’er Turkone

Başbuğ’un sözleri emeklilik işareti. Üniformayı çıkarttığı zaman çok fazla ka’le alınmayacağını biliyor. Söyledikleri amatörce, “Askerlik vatan borcu”, “Türk ordusunun belkemiğini Mehmetçik oluşturuyor” diyor.

Profesyonelleşmenin ordu ile millet arasındaki bağı kopartacağından şikâyet ediyor. Türkiye’nin asker meselesinin aslında bir bürokrasi meselesi olduğunu bu sözler gösteriyor. Hiçbir bürokratik kurum personelinin azaltılmasını istemez. Neden? Çünkü gücü azalır.

Dogru

Ilgili yazilar: Burokrasi, Askerlik, Endustriyel Ideolojilerin Temelleri


Bir edebiyat dergisi

[mealen] Ilhan Selcuk’un olumu ile bir Aydinlanmaciyi kaybettik

Daha fazlasini kaybettin

Avrupa’da Aydinlanma evresini Modernite takip etti, bu iki evre birbirinden farkli iki olustur. Selcuk, Kemalistler, diger saskinlar hep bu kavramlari birbirinin aynisi zannederler. Aydinlanmanin temelinde geleneksel kurumlarin sorgulanmasi, ahlaki degerlerin gozden gecirilmesi, rasyonaliteye ve bilime olan vurgu vardir. Arkasindan “buharli” ortaya cikinca modern evreye girilmistir.

“Transistorlu” sonrasi daha degisik bir sosyal yapilanma gerekli olmaktadir, ve bu yapilanma, klasik endustriyel yapilanmadan farkli olacaktir. Olmasi gerekmektedir.

Ozetle, Selcuk’un vefati ile bir Aydinlamaci, daha onemlisi bir “modernist” kaybedilmistir.

[1] Kant Aydinlanmayi “insanin kendi zekasini kullanma ozgurlugu” diye tanimlamistir. Aydinlanma evresini elestirenler “bilimin her seyi aciklamaya yeterli olmadigi” yorumunu yaparlar, bu yanlistir [2]. O zamanin bilimi lineer, matematigi belli cercevede kisitli bir bilimdir. Bugun olasiliksal matematik, simulasyon, oyun teorisi, kaos kavramlari ile daha farkli hesaplar yapabiliyoruz, ve rasyonalite sinirlarini, hatta tanimini genisletiyoruz.

[2] Bu kisilerin itirazi aslinda cogunlukla modernitenin standardize edici, normatifligine karsidir, fakat itiraz adresini sasirmis (misplaced) bir itirazdir. Aksiyon olarak, farkliliklari dumduz eden klasik endustriyel cagin ortaya cikardigi sosyal yapidir.


Emre Akoz

Meğer bunlar “kızıl” değil sarı sendikacıymış

Oyle olmak zorundalar


Cemil Ertem

Güçlerini ulus-devletten alan sendikalar, kendilerine ne ad takarsa taksın, zaten artık sarı sendikadır.

Dogru