View on GitHub

thirdwave

Hafta 40

Aykırı

Bayes teorisi diye bir sey duydum, model olustururken onkabul (apriori) bilgi cok onemli oluyormus, o zaman hicbir sey objektif olmuyormus. Subjektivizm kazandi demek ki.

Balık gibi atladın

Bilim dusmanlari boyle sacmaliklara bayiliyor.. Araya biraz kuantum traslari, kaos filan ekledin mi gaza gelip iyice sacmalamaya basliyorlar. Biraz daha sıkıstırınca “hayat yok” filan demeye basliyor adam.. dehset bir felsefe.

Bayes istatistigi denen bir dal var, dogru (bizim takildigimiz alanlardan biridir); ve onkabul bir dagilim (distribution) olarak, modelden once, isin icine dahil edilir, evet. Daha sonra veriyi modelin uzerinden gecirerek (likelihood) onkabule uygularsin (carpim uzerinden), ve bu baslangic dagilimi degistirir, bir sonuca goturur. Degisik baslangiclar, ayni veri, ayni model uzerinden bizi degisik sonuclara (posterior) tasiyabilir.

Fakat en sonunda gelinen noktayi her zaman gercek veriye tekrar bakarak, uyum acisindan kontrol edersin. Bu uyuma gore bir model atilabilir, yerine bir digeri getirilebilir. Alternatif modeller yaristirilabilir, hangisi, hangileri daha basarili ise onlar kullanilir.

Bu Popper’in soyledigi “yanlislanabilir dusunceden” baska bir sey degildir! Yani farkli onkabuller bir modelleme numarasidir, burada subjektiflik falan yok, alan bilgisini dahil etme olayi var; Son sozu gercek hayatin verisi soyluyor.

Ama efendim “hayatin verisine nasil guvenecegiz, hayat gercek mi?” safsatalari tekrarlanabilir, bunlara Einstein en iyi cevabi vermistir:

“Hayat bir iluzyondur, ama bu iluzyon, cok ısrarcıdır”.

Yani neredeyse her turlu teorik, pratik amac icin veri, nihai noktadir.

Trasa gerek yok.


Anonim

Orhan Pamuk hicbir unlu (buyuk?) yazar gibi yazmiyor.

Yani standarta uymuyor

Not: Sanat zaten aykiri olmayi gerektirir. Ustteki ifade bu bakimdan da sacmadir.


Kemal Kilicdaroglu

Turban .. seklinde baglansin

Yani standart bir sekilde baglansin


Askeriye

Tek tip askerlik olsun

Yani askerlik standardize edilsin

Not: “Herkesin” bir sekilde, belli yaslarda, mecburen, “tanima uygun” yaptigi is basli basina bir standardizasyon zaten. Tamamen kaldirilmasi gerekir.


Anonim

Niye askeriye surekli moderniteden bahsediyor(du)?

Hayatta kalma refleksi

Osmanli’yi yikan modernitenin silahlariydi. Bu yuzden “askeri koylu imparatorlugu” moderniteyi ilk kez disaridan, onu “yenen” yuzuyle tanidi, ve o “kendini yikan seye” sahip olmak icin dayanilmaz bir istek duydu. Dusmani gibi olmak istedi.

Avrupa ise yarattigi endustriyel vahset makinasinin yikimini kendi icinde yasadi. I. II. Cihan harplerindeki milyonlarca oluler ona aitti. Onun tarafindan oldurulmuslerdi; baskasi tarafindan degil. I. Cihan Harbinde Osmanli net bir sekilde kaybetti. “Kiralik asker deposu” olarak geldi, tokadi caktilar, iki seksen yere serildi. Avrupa’da kazananlar bile kaybetti (bu dersin tam anlasilmasi icin 2. Cihan harbini de yasamak gerekiyordu).

TR’ye donelim: Modernite ithal edildikten sonra da, bir degil, iki degil, tam uc tane Roma imparatorlugu yasamis bu topraklara modernitenin merkeziyetciligi, standardizasyonun “otekilestirdigi” “barbarlar” kavrami daha bir “cuk” diye oturdu. Bakin, adam hala yuzuk takmis kendi topraklarini fethetmekten bahsediyor. Bu koklu, kadim bir davarligin isareti.

Avrupa zamani gelince, hem yasadigi dehsetten dolayi, hem modernitenin son kullanma tarihi gectiginden dolayi, icine dustugu durumu irdeleyebildi. Irdelemesini hizlandiracak “kalintilar da” sahipti; Romali Katolik Kilisesi, merkezi militarizmin carmiha gerdigi Isa hatirasi ve onun degisik varyantlardaki takipcileri, Ortacag tecrubesi onun parcasiydi.

Turkiye agir aksak ama benzer sonuclara variyor.


Aykırı

Dukkanlarinda kaset, DVD servisi yapan Blockbuster niye iflas etti?

Fiziksel dukkanlarin sinirli olmasi sebebiyle

Uzun Kuyruklu Dagilim (The Long Tail) yazimizdan: [Walmart’in] dagitim kanali fiziksel raflaridir, dukkanlaridir - insanlar bu fiziksel dagitim kanali arasinda/icinde gezinirler. Fakat bu fiziksellik yuzunden hit bolgesindeki (yani en populer urunleri satan) sirketler, dagitim kanali acisindan sinirlidir. Wal-Mart’in ne kadar fiziksel buyuk bir yeri olursa olsun, tum muzik disklerini barindirmasi mumkun degildir. Bilahere Wal-Mart, bugun itibariyle mevcut muzigin sadece yuzde 1’ini tasiyabilmektedir.

Fakat Rhapsody, iTunes gibi muzigi dijital olarak dagitan sirketler, bu fiziksel sinirlamalarin hicbirine tabi degildir. Dahasi da var: Eger Wal-Mart bir mucize eseri tum diskleri tasiyabiliyor olsa bile, bu sefer asamayacagi baska fiziksel sinirlamalar onu engeller. Bir diskin kategorizasyonunu dusunelim. Bir disk rock mi, pop mu, alternatif mi olmali? Fiziksel dunyada ve depolama acisindan bir diski iki yere birden koymaniz cok zordur. Fakat dijital dunyada, iTunes icin bir diskin kategorizasyona bir veri tabani tablosunda atilan bir sanal isaretten ibarettir. Bu isaret istenildigi kadar istenildigi sekilde atilabilir. Dijital kategorizasyonda hicbir sinir yoktur.

Modernitenin yikilisi farkli kollardan ilerliyor. Ustteki ornek bu cokusun ekonomik baglamdaki disavurumu. Fiziksel dukkan belli sayidaki esere “konsantre” olmalidir; dijital dukkanin boyle bir siniri yoktur. Miktar “maksimizasyonu” gereksizdir. Sonuc olarak Blockbuster gibi bir sirket paldir kuldur asagi iner.


Zulfu Dicleli

Dijital ekonomi, bilgi ekonomisi çağı başlıyor. 1985’ten beri dünyada böyle bir süreç yaşanıyor. Artık ekonomide üreten, değer yaratan güç, bilgili kişi oldu. İnsanlar, kuruluşlar, şirketler birbirleriyle bilgi paylaşabilmek üzere şebekeler, networkler oluşturuyorlar ve karşılıklı besleniyorlar. Anlayacağınız bugünün ekonomisinde esas değer bu şebeke ilişkilerinden çıkıyor. Oysa eskiden sermaye önemliydi. Çünkü sermaye makine demekti. İşçiler makineleri kullanarak değer üretebilirdi. Dolayısıyla sermaye olmadan üretim yapılamazdı. Şimdi ise sermaye olmadan üretim yapılabiliyor. Çünkü esas üretim gücü artık bilgili kişi ve onun sosyal ilişkileri. Bilgili kişinin artık üretim aracı olarak sadece bir bilgisayar ekranına ve klavyesine ihtiyacı var [..].

Üreten-üretmeyen ayırımı yok artık. Bilgi, sermayeden daha önemli hale geliyor [..].

[“Böyle bir dünyada siyaset ne olacak peki? Sağ ve sol ne olacak” sorusuna cevaben] Sol ve sağın fikir çerçevesini oluşturan dünya artık yok oldu. Sağ ve sol fikirlerin ortaya çıktığı sanayi toplumu [..] Fransız ve Rus devrimlerinin dünyası yok artık. Bambaşka bir dünya oluşuyor şimdi. Şimdi her şey yeniden tarif edilecek. Ve iki önemli özlem ‘özgürlük ve adalet’ insanlığın gündeminde daima kalacak.

Dogru