View on GitHub

thirdwave

Hafta 32

Erdal Şafak

2008 Eylül’ünde patlak veren bu kriz, tarihin sıradan bir yol kazası değil [..] Bu güven açığına demokratik sistem içinde çözüm bulunamazsa, kriz daha da tehlikeli bir aşamaya tırmanacak: Rejim krizine geçilecek. Yani, demokrasi dışı arayışlar ortaya çıkacak.

Terimler yanlış

Krizde olan demokrasi değil, temsili sistem. Rejim krizi olursa (ki oluyor) temsili sistemin ötesinde, yani daha ilerisinde arayışlar olur. Mesela Türkiye’de türbanlı bayanlar kendilerine en yakın parti tarafından terslenirse, bu temsili sistemin problemidir, bu rezaletin demokrasiyle alakası yoktur. Efendim yüzde 20 artı 6, çıkarttım 2 elde var 24. Böyle şeyler 21. yüzyıla gereken demokrasiyle bağdaşmıyor. Böyle dingilliklerle Etyen Mahçupyan filan uğraşıyor, gidin ona sorun. Şunu kesin bir şekilde söyleyebiliriz: 21. yüzyılda endüstriyel temsili sistem ciddi şekilde sarsılacaktır.


Süleyman Yaşar

Daha üç gün önce Google Inc., Motorola’nın mobil telefon bölümünü 12.5 milyar dolara satın aldı. Niye satın aldı dersiniz? Aldı çünkü Asya’da mobil telefon pazarı hızla gelişiyor.

Yanlış

Şuradaki bağlantıya, Google CEO’su Larry Page’e göre alımın en önemli sebebi Motorola’nın elindeki patent portföyü. Bu portföyü Microsoft ve Apple’ın birleşerek Google’a karşı patentler üzerinden verdiği kanuni savaşta kendilerini korumak için kullanacaklar.


The Economist

Foxconn yöneticisi Terry Gou şirketinin 2013 yılına kadar işçilerin büyük bir kısmının yerine robotlar kullanılacağını duyurdu [..] Çin’in ekonomik gelişmesi aslında büyük oranda zengin ülkelerdeki otomasyona doğru olan trendin tersine gitmek sayesinde mümkün oldu [.. ama] Almanya’nın Mittelstand (KOBİ) firmaları gibi Batı’nın en güçlü (ve en iyi otomize olmuş) üreticileri ucuz Çin iş gücüne karşı koyabildiler.

Dogru

Aslında Çin 20/21. yüzyıllarda, 19. yüzyılda yapılacak icraatları yaptı, kol gücüne, mavi yakalı çalışanlara dayalı bir sistemi takip etti (bu “geri” endüstriyel yapı da bal gibi diktatörsel şekilde yönetilebilir bu arada). Fakat Çin bu “zaman kapsülünde” işlettiği sistemi götürebilmek için suni bir sistem yaratmak zorundaydı, merkantilist politikalarının sebebi buydu.

Fakat zamanın ruhu, öyle ya da böyle, adamı yakalar. Elektronik, bilgisayar çağından kaçılmaz. Bakın Arap liderlerine: birkaç sene önce “Çin modeli! Çin modeli!” diye etrafta dolanıp duruyorlardı. Şimdi ne oldu? Çin modeli hepsinin g..tune girdi.

Dalganın önünde durulmuyor.


Emre Uslu

[Ulus] kimlikler[i] modernitenin sonuçlarıdır. Hem Türk toplumu hem de Kürt toplumu moderniteyle tanışmadan modernitenin ürünü ulusal kimlik ile tanıştırıldılar.[..] Türk kimliğinin avantajı ilk etapta Osmanlı’dan yetişmiş bir entelektüel zümre tarafından üzerine çalışılmış olması. [..] Özellikle okullaşma ile devlet de geniş kitlelere yerel kimliklerini unutturdu ve zorla da olsa Türk kimliğini giydirdi. Bu ucube giysiyi bir süre sonra Türkler “geleneksel giysileri” gibi kabul etti ve bu ucubeye uymayan her şeyi de dışladılar. Tabii ki devletin rolü burada en önemli unsurdu.[..]

Kürt kimliği geç kalmış bir zemheri çocuğu olarak erken doğumla dünyaya geldi. Ulusal kimliklerin globalleşmeyle birlikte yok olmaya başladığı dönemde doğdu. Dünya liberal devrimini yaşarken Kürt kimliği

  1. yüzyıl modernitesinin kavramlarıyla doğurtulmaya çalışıldı.

İyi gidiyordun, sona doğru çuvalladın

Kürt kimliğinin Türkiye’de one çıkması moderniteden ziyade, postmodern dünyada Türkiye ulus devletinin çürümesi sonucu onun baskısından kurtulmaya başlaması.