View on GitHub

thirdwave

Hafta 8

Bir yorumcu

Musluman Kardesler bir tehlike mi? Bir seyler yapabilirler mi?

Bundan bahsettik

2009 tarihli yazidan

[..] Misir’da Mubarek tum muhalefeti tasfiye etti, bu arada -ve burasi cok onemli ve yine dis destek ile alakali- kendine rakip sadece Musluman Kardesler denen bir grubu ayakta birakti. Niye? Boylece ABD kamuoyuna “bakin benim alternatifim dinciler” mesajini gonderebilmis oluyor, ABD kamuoyu, kongre uyeleri Misir desteginin “terore karsi savasin” bir parcasi olduguna inaniyorlar (hukumet isin aslini biliyor tabii ki). Alan memnun, satan memnun.


El Baraday

Tunus’taki diktatorun yikilmasindan arkasinda Misir’da protestolar sokaklarda olusmaya baslarken, disisleri bakani Hillary Clinton’un Misir’daki yonetimi “stabil” [..] olarak tanimladigini duydum – saskinliktan ne diyecegimi bilemedim; ne tur, hangi bedellerin odendigi bir stabiliteden bahsediyordu acaba? Stabilite dedigi 30 senelik imparatorvari bir yonetimin 29 senesinin “olaganustu hal” kanunlariyla gectigi bir durum muydu acaba?

Hillary cuvalladi

Baraday “cakmis”. Ve hakli, ABD cuvalladi, ilk analizleri yanlisti, sonra ise gec dahil oldular. Neyse .. simdi bazi pozitif adimlar goruyoruz. Ama genel acidan da bakarsak ayni Newsweek sayisinda roportaj yapilan Brezinski’nin dedigi gibi, Obama Kahire Universitesi konusmasinin icini dolduramadi, ve isin ustune yatti.


Haber

Turkiye solu Tunus, Misir “devrimlerindeki” Internet’in rolunu kucumsedi.

Bunlarin mayasi bozuk

Marksizm materyelist bir ideolojidir, ve bu hata, nihai analizde onun en derin yanilgisidir; hatadan donmesi artik mumkun gozukmemektedir.

Su yazidan

Sosyalizm’in coken bir diger bacagi, “donanima” olan asiri vurgusudur; onun hem tarim hem de bilgi isini kucumsemesi, ona yukaridan bakmasidir. [.. S]osyalistler beyaz yakali isleri ve sektoru de rutin olarak asagilamislardir.

Sovyetlerin sanatta “Sovyet gercekciligini” emretmesi ve duvarlarin derhal kol kuvvetiyle demir-celik islerinde calisan iscilerin resimleri ile kaplanmasi bir raslanti degildi. Cunku tum dunyada sosyalizmin amaci hizla endustriyellesmek ve bunu yaparken kas kuvvetini yuceltmek olmustur. Zihin isleri “uretken olmayan” “zayif insanlarin” yaptigi isler olarak gorulmustur.

Bu zihniyetin cikis noktasi tuketime degil, bireysel tuketime dayanmayan bir tur uretime olan asiri vurgudadir. Antonia Gramsci, hatta (bazen) Mao Tse-tung gibi bazi Marksistler bu goruse karsi cikip pur zihinsel islerin materyel eksiklige ustun gelebilecegini vurgulamaya ugrasmislardir ama Marksist “ana kol (mainstream)” dusuncenin ana temasi her zaman materyal uretimi uste cikarmak ve zihinsel uretimi asagilamak olmustur.

Bu Marksist ana kolun tipik dusuncesi fikirler, enformasyon, sanat, kultur, kanun, teoriler, ve diger elle tutulamayan urunlerin sistemin “cevre yapisini” olusturdugu yonundeydi, ki onlara gore bu tur urunler sistemin cevresinde gezinen, ekonomik “temelinin” ustunde ucusan bir tur “bulut” gibi durmaktaydi. Bu kisiler bu iki “obek” arasinda bir tur geri besleme oldugunu kabul ediyorlardi fakat ekonomik “bazin” ustteki kavramlari “yarattigini” dusunuyorlardi. Bunun tersini iddia edenler ise acilen “idealist” olarak yaftalaniyordu, ki bu kelime o zamanlarda isitilebilecek en agir hakaretlerden biriydi.

Marks, materyel temelin ustunlugunu vurgulayarak Hegel’in fikirlerini tersine cevirmis oldu. Fakat tarihin ironisi oyle oldu ki yeni zenginlik ureten sistem bu sefer Marks’in fikirlerini basasagi etti. Daha dogrusu hem Hegel’i hem de Marks’i yeni cagin uretim metotu iki seksen yere serecekti.

Demek ki, bu cagda bilgi teknolojilerinin degistirici gucunden bahseden Marksist degil, baska bir sey olur. Kendine “Marksist Liberal” gibi salakca bir etiket verip televizyonlarda dolasanlar da bos yere konusmaktadir.